Hemşirelik Haftası’na Özel Kutlama Programı Yapıldı
İnönü Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ve Turgut Özal Tıp Merkezi (TÖTM) Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü tarafından “12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası” kutlama programı düzenlendi.
Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa; İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat, Yeşilyurt Kaymakamı Kutsal Baytak, TÖTM Başhekimi Doç. Dr. Erol Karaaslan ve Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Gönül Gül Er, Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serap Parlar Kılıç, Türk Hemşireler Derneği Malatya Temsilcisi Doç. Dr. Gülçin Nacar, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Program Hemşirelik Haftası münasebetiyle Atatürk Anıtına çelenk sunulmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programın açılış konuşmasını yapan TÖTM Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Gönül Gül Er, hemşireliğin sadece bir meslek olmadığını aynı zamanda insanın insana desteği ve fedakârlığı anlamına geldiğini belirtti.
“Hemşirelik çoğu zaman adı konmamış bir güçtür”
Müdür Er, hemşirelerin insanların ihtiyaç duyduğu her yerde ve her zaman yanlarında olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Bir annenin gözündeki korkuda, bir babanın sessiz bekleyişinde, bir çocuğun ateşli gecesinde, bir gencin ani kazasında, bir yaşlının son vedasında biz varız. Afette biz varız. Serviste, poliklinikte, yoğun bakında biz varız. Gece, gündüz, bayramda, tatilde, buradayız. Hemşirelik sadece bilgi değildir. Merhamettir, sabırdır, sezgidir ve çoğu zaman adı konmamış bir güçtür. Varlığımız çoğu zaman sessizdir. Ama yokluğumuz hemen fark edilir.”
Türk Hemşireler Derneği Malatya Temsilcisi Doç. Dr. Gülçin Nacar, Uluslararası Hemşireler Konseyi tarafından belirlenen “Hemşirelerimiz Geleceğimiz: Hemşirelere Değer Vermek Ekonomileri Güçlendirir” temasına değindi.
“Her gün hastalarımıza umut veren sizlerin emeğine minnettarız”
TÖTM Başhekimi Doç. Dr. Erol Karaaslan, COVID-19 pandemisi ve yaşanan büyük depremler gibi iki büyük felakette hemşirelerin gösterdiği özveri ve fedakârlıkların tarihe altın harflerle yazıldığına dikkat çekti.
Karaaslan, TÖTM olarak her gün hastalara umut veren hemşirelere minnettar olduğunu dile getirerek, “Bilgi, sevgi ve şefkatle sunduğunuz bakım; tedavi süresini kısaltır, yaşam kalitesini yükseltir, sağlık maliyetlerini düşürür. Sizlere desteğimizi somutlaştırmak için hemşire-doktor iş birliğini güçlendirecek yeni projeler, ruh sağlığınızı koruyacak dinlenme ve danışmanlık birimleri ve sürekli mesleki gelişiminiz için eğitim fırsatları gibi uygulamaları hayata geçiriyoruz.” şeklinde konuştu.
“Hedefimiz; bilgili, vicdanlı, liderlik vasfı gelişmiş hemşireler yetiştirmektir”
Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serap Parlar Kılıç, hemşireliğin yalnızca sağlık sisteminin destekleyici unsuru olmadığını aynı zamanda bilim üreten, karar süreçlerinde yer alan ve toplumu dönüştüren bir güç haline geldiğini belirtti.
Bu dönüşümün temelinde ise nitelikli bir hemşirelik eğitiminin olduğuna değinen Kılıç, “Akreditasyon sürecini başarıyla tamamlamış fakültemizde öğrencilerimize, yalnızca tıbbi bilgileri değil bu bilgileri, toplum sağlığını geliştirmek hastaların yaşam kalitesini artırmak ve sağlık hizmetleri sunumunda daha etkili çözümler üretmek için nasıl kullanacakları da öğretilmektir. Hedefimiz; bilgili, vicdanlı, liderlik vasfı gelişmiş hemşireler yetiştirmektir.” şeklinde konuştu.
Programın devamında konuşan Yeşilyurt Kaymakamı Kutsal Baytak, bütün hemşirelerin Hemşirelik Haftası’nı kutladı. Hemşirelik mesleğinin ne kadar önemli ve kıymetli olduğuna değinen Baytak, pandemi ve deprem döneminde yaşanan sorunlara dikkat çekerek, “Bu süre zarfında çocuğundan ayrı kalan memleketini bırakıp gitmek istemeyen çok kıymetli, değerli hemşirelerimiz vardı. Hemşirelerimiz özellikle insanımıza ve vatandaşımıza en güzel kamu hizmetlerinden bir tanesini gerçekleştirmektedirler. Bu anlamda tüm hemşirelerimize göstermiş oldukları büyük başarı ve fedakârlıktan dolayı teşekkür ediyorum ve başarılar diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Rektör Prof. Dr. Nusret Akpolat, hemşirelik mesleğinin bilgi ve beceriden çok vicdan, sabır ve insan sevgisiyle yürütülen kutsal bir görev olduğunu vurguladı.
Herkesin pandemi ve deprem anında sağlık çalışanlarının fedakârlığını gözlemlediğini belirten Akpolat, “Hemşirelerin kendi canını hiçe sayarak göreve koştuklarına şahitlik edildiğini gördük. Haftalarca ailelerini göremediler. Kendilerinden ve ailelerinden önce hastalarını düşündüler. Gece, gündüz, açlık, uykusuzluk demediler göreve koştular.” dedi.
Bu fedakârlığın hiçbir zaman parayla pulla izah edilemeyecek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nusret Akpolat, bu mesleği yapanların öncelikle bunu bilmeleri ve buna göre mesleklerini icra etmeleri gerektiğini söyledi.
Bu bağlamda hocalara çok önemli görevler düştüğünü belirten Akpolat,
“Özellikle bu mesleğin yapılması gerektiğine dair pratik şeyler öğretirken insanlık onurunu ve sevgisini öğretmelerini öneriyorum ve bunu çok önemsediğimi belirtmek istiyorum. Diğer bir yükümlülüğümüzün bu mesleğin onurunu saygınlığını korumak olduğunu düşünüyorum. Bu sadece meslek mensuplarına düşmüyor biz yöneticilere, doktorlara, hastalarımıza ve hasta yakınlarımıza, kısacası tüm topluma düşüyor.” şeklinde konuştu.
Programda, hemşirelik mesleğine ve eğitimine uzun yıllar emek vermiş 20 yılı aşkın süredir görev yapan 12 akademisyene ve 30 yılı aşkın süredir bu mesleği icra eden 28 hemşireye plaket ve çiçek takdim edildi.
Programın sonun da Hemşirelik Haftası’na ve hemşirelere ithafen müzik gösterisi düzenlendi.
Muhabirler: Elif Solmazgül- Rojin Tufan
İNÜHABER Merkezi